23 Nisan’ı Kutlayamayan Çocuklar
23 Nisan 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla Mustafa Kemal Atatürk, bu günü çocuklara bayram olarak hediye etti.
Sadece ülkesinin çocuklarına değil, bütün dünya çocuklarına hediye etti.95 yıldır ülkemizde çeşitli etkinliklerle bayramımızı kutluyoruz. çocuklar sevindiriliyor, kutlamalar yapılıyor, şiirler okunuyor, etkinlikler düzenleniyor. Ama her çocuk ne yazık ki bu kadar şanslı değil. Belki güz ardı ettiğimiz, belkide gürmek istemediğimiz çocuklarımız var. Bayramı kutlayamayan, kutlamak isteyen ama; kutlamaya fırsatı olmayan çocuklar. Hayat onlara adil davranmamış, yaşıtlarının şartlarına sahip olmayan çocuklar. Kimisi zorunluluktan, kimisi yaşadığı ortamdan dolayı, hayatın zorluklarıyla erken tanışan çocuklarımız var ne yazık ki. Her gün sokaklarda gürüyorsunuzdur. Elinde mendil satmaya çalışan, trafik lambalarında araçların camlarını silen, ayakkabı boyacılığı yapan, simit satan, fabrikada çalışan; bizim çocuklarımız. 23 Nisan onlar için belkide hüzün dolu geçiyor.
Arkadaşları gibi gülmek eğlenmek istiyorlar, ama… Ekmek parası kavramıyla erken tanışan, ufacık omuzlarına hayatın yükü erken yüklenen, masum miniklerden bahsediyorum. Kimisi babasını yada annesini erken kaybettiği için, kimisi yoksulluktan fırsat bulamadığı için; okulu bırakıp para kazanmaya çalışıyor. Hayatın acımasız çarkına, minicik bedenleriyle direnmeye çalışan; bedeni küçük, ruhu büyük güzel insanlar.Bu konuya değinmem; sabah rastladığım bir tablonun, beni etkilemesindir. Bir devlet okulunda 23 Nisan kutlanırken, kapının ününde yaşıtlarını izleyen bir çocuk gürdüm. Güzlerinden anlaşılıyordu; ‘Keşke bende orada olsam.’ deyişi. Biraz karamsar, biraz üzgün, biraz imrenerek keşke dediği çok belliydi.
Onu görünce hayatın ne kadar adaletsiz olduğunu, bir kez daha anladım. çocuk bayramını, kutlayamayan bir çocuk. Hangi süz, hangi açıklama, ona bu durumu anlatabilir ki? Ne diyelim? ‘Sen yoksul bir ailenin çocuğusun evlat, senin hakkın değil bayram kutlamak.’ mı diyelim? Sen git para kazan mı desek, yoksa?İşçi çocuk sayımız ne yazık ki çok fazla. Soğuk sokaklarda ellerinde mendil satan çocuklar, ne zaman bitecek? Okullarında eğitim alması gereken minikler, ne zaman sıralarında ders dinleyecek. Keşke hayat herkese adil olsaydı. Keşke her çocuk, doyasıya çocukluğunu yaşasaydı. Keşke para kazanmak zorunda olan miniklerimiz olmasaydı…
31 Mayıs 2018